Emine Erdoğan, Doha Forum 2024 programında konuştu

Emine Erdoğan, Doha Forum 2024 programında konuştu


219 Görüntüleme

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Filistin'de bugün yaşanan hadise ne meşrudur, ne de kendini savunma hakkının bir tezahürüdür. Tanımını net yapalım: İsrail'in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği 'post-modern bir Holokost'tur" dedi.

 

Emine Erdoğan, Katar'ın başkenti Doha'da ‘Doha Forum 2024’ kapsamında düzenlenen ‘Filistin için tek yürek: İşgalin ve soykırımın karanlığında umudu koruma’ oturumuna katıldı. Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı forumda konuşan Emine Erdoğan, Filistinli çocukların Al-Şifa Hastanesi'nin önünde düzenledikleri basın toplantısıyla dünyaya ‘yaşamak istiyoruz, bizi koruyun’ çağrısı yapmalarının üzerinden tam 395 gün geçtiğine dikkati çekti.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu'nun Gazze'yi ‘çocuk mezarlığı’ olarak tanımlamasının üzerindense 407 gün geçtiğini anımsatan Emine Erdoğan, "Güvenli bölge denilen Refah'ta yerinden edilmiş Gazzelilerin kaldığı çadır kentin bombalanmasının ve 44 kişinin cayır cayır yanarak katledilmesinin üzerinden 195 gün geçti" ifadesini kullandı.

 

‘BUGÜN SOYKIRIMIN 428’NCİ GÜNÜ’

 

Filistinlilere uygulanan soykırımın bugün 428'inci günü olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Tam 14 aydır, örgütlü bir zalimliğin, insanlığın ortak vicdanına, insan olmanın haysiyetine gerçekleştirdiği en acımasız saldırılardan birisine tanıklık ediyoruz. 'Meşru müdafaa' adı altında genci yaşlısı, kadını erkeği, Hristiyanı Müslümanı ayırt etmeksizin bir ülke, milleti ve kültürüyle topyekun tarihten silinmeye çalışılıyor. Vicdan sahibi herkes adına sormak istiyorum: 16 bini çocuk olmak üzere, 44 bin sivili vahşice katletmek, hastane, okul, ibadethane, hatta yetimhane bombalamak, hangi din veya hukuk sisteminde 'meşru' olabilir? Nüfusunun yarısı 18 yaş altı olan Gazze’ye, toplamda 70 bin tonu aşan bomba atarak İsrail kendisini kimden koruyor olabilir? Filistin'de bugün yaşanan hadise ne meşrudur, ne de kendini savunma hakkının bir tezahürüdür. Tanımını net yapalım: İsrail'in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği 'post-modern bir Holokost'tur."

 

‘BU İŞGAL, TARİHİN EN KARANLIK SOYKIRIMLARINDAN BİRİSİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’

 

Neredeyse bir asırdır, Filistin halkının sistematik bir hırsızlığa, insanlık dışı bir ayrımcılığa ve bitmek bilmeyen bir işgale maruz kaldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Son bir yıldır bu işgal, tarihin en karanlık soykırımlarından birisine dönüşmüş durumda. İsimler, hayatlar her gün artan farklı sayılar arasında kaybolup gidiyor" dedi. ‘Saldırıların sürekli artan şiddeti ve buna karşı kayıtsızlık, bizi bu kötülüğe yavaş yavaş alıştırıyor’ ifadesini kullanan Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Her yeni kayıp, geçilemeyeceğini düşündüğümüz bir başka etik sınırı daha geride bırakıyor. Üstelik hepsi, tüm dünyanın gözleri önünde oluyor. Bugün tanık olduğumuz soykırım, tarihte ilk kez kurbanları tarafından, olur da bir yerden yardım gelir ümidiyle naklen dünyaya aktarılıyor. Bu apaçık gerçeklik karşısında, kendisini hümanist değerlerin savunucusu olarak gören tırnak içinde medeni dünya, olanlara göz yumuyor. Bu soykırımı ve suçlularını aklamak için tüm insani, hukuki ve dini ilkelerini ayaklar altına alabiliyor. Dahası ekonomik yardım ve silah desteği ile bu soykırıma açıkça ortak oluyor. Oluşturduğu korku iklimi ve yalan siyasetiyle Siyonizm, barışa dair tüm umutları yok etmeye çalışıyor. Antisemitizm yaftası, adeta bir silah gibi, bu vahşete sesini çıkarmak isteyen herkese doğrultuluyor. Tarafsızlık iddiasında olan büyük medya platformları, İsrail yanlısı içerikleri öne çıkarırken, zulmü bir hakikat olarak gözler önüne seren paylaşımları pervasızca kaldırıyor."

Yazar

ertehaber.com

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *