Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kapılarımız yatırımcılara açık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyadaki tüm yatırımcıları Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti.


413 Görüntüleme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana'nın Ceyhan ilçesindeki Polipropilen Üretim Tesisi Temel Atma törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Adana'ya yapılan yatırımları anlattı. Adana'da yaklaşık 2,2 milyar liralık kamu yatırımı ile 1,8 milyar liralık özel sektör yatırımlarının resmi açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan, "Türkiye'ye güvenip yatırım yapan kimse pişman olmaz. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkan ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Gelin hep birlikte kazanalım diyerek kapılarımızın yatırımcılara açık olduğunu tekrarlamak istiyorum" dedi.

'23 MİLYAR DOLAR KATKI SAĞLAYACAK'

Adana'ya yaptıkları yatırımları değerlendiren Erdoğan, "Adana bizden vazgeçmez. Biz de Adana'dan vazgeçmeyiz. Eğitimde 63 okulu, gençlik ve sporda yeni stadyumun ikmal inşaatının, biner kişilik 2 öğrenci yurdunun açılışlarını yapıyoruz. 250 yataklı Ceyhan Devlet Hastanesi'nin, 112 biriminin de aralarında bulunduğu yatırımların açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Salgın döneminde faaliyete geçen 26 fabrikanın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Temelini atacağımız Polipropilen Üretim Tesisi ve fabrikalar Türkiye'nin nasıl kararlılıkla ilerlediğinin sembolüdür. Ceyhan endüstri bölgesini 2007'de kurduk. Amacımız polipropilenin üretilmesini sağlamaktı. Bu işi yapan şirketimiz 1,7 milyon dolarlık yatırım yapacak. Ham maddesini temin edeceği Cezayir ile bu işe başladı. Diğer firmalarla gereken anlaşmalar imzalandı. Tesisin 2024'te tamamlanıp üretime geçmesi hedefleniyor. Üretilen polipropilen ithalatımızın yüzde 20'sini karşılayacak. Cari açığımıza 250 milyon dolarlık pozitif katkı sağlanacak. Tamamı sürdürülebilir üretim ilkeleri ile faaliyete geçen bu tesis en ileri teknolojilerle kurulacak. Otomotiv, ardından ikinci sırada yer alan kimya sektöründe dış ticaret açığı vermekten kurtulacağız. Türkiye'ye güvenip yatırım yapan kimse pişman olmaz. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkan ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Gelin hep birlikte kazanalım diyerek kapılarımızın yatırımcılara açık olduğunu tekrarlamak istiyorum. Bay Kemal fabrika var mı diyordun, 26 fabrikayı açıyoruz. Dünyanın krizlerin pençesinde kıvrandığı dönemde yapılan yatırımlar iş insanlarımızın vizyon derinliğine işaret ediyor. Gelişmiş ülkeler ihtiyaçlarını karşılamak için ülkemize yöneldi. İhracatımız rekorlar kırıyor, fabrikalarımız harıl harıl çalışıyor. İstihdamda salgın öncesi dönemin üstüne çıktı. Yüzde 1,8 büyürken, bu yılın ilk çeyreğinde 7,2, ikinci çeyrekte ise 21,7 oranıyla yükseliş trendini sürdürdü. 23 tane büyük ölçekli projeyi hayata geçirdik. Endüstri bölgelerindeki tüm yatırımlar tamamlandığında 83 bin ilave istihdam sağlayacak. Bunun yanında dış ticaretimize 23 milyar dolar pozitif katkı yapacak" diye konuştu.

'İŞTE GÜÇLÜ VE BÜYÜK TÜRKİYE'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süre önce Türkiye'nin 2053 vizyonunun ilk ve en iddialı hedefi olan Yeşil Kalkınma Devrimi'ni ilan ettiklerini kaydederek şunları söyledi:

"Artık ülkemizde yapılan her yatırımı tıpkı bugün temelini atacağımız tesis gibi bu anlayışla planlayacak ve hayata geçireceğiz. Dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojinin sağladığı yeni imkanları en iyi şekilde kullanarak ülkemizi şimdiden geleceğin üretim alt yapılarına kavuşturmakta kararlıyız. Milli teknoloji hamlemiz bu vizyonumuzun ve irademizin en somut ifadesidir. İnsansız hava araçlarından, yerli elektrikli otomobilimize kadar pek çok atılımı bu vizyon sayesinde bugünkü seviyesine getirdik. İnşallah yeşil kalkınma devrimiyle sanayiden ihracata her alanda ülkemizi yeni bir seviyeye çıkartıyoruz. Bu gerçeğin farkında olan herkes yaşanan gelişmeleri büyük bir heyecanla takip ediyor. Dünya ve Türkiye gerçeklerine gözleri de gönülleri de kapalı olanlar kendi kısır gündemlerinin peşinde bir o tarafa bir bu tarafa savrularak aslında ne kadar sığ ve kifayetsiz olduklarını gösteriyor. Bunlara kalsa ülke olarak araya gideriz, kimse dönüp bakmaz. Bizim istikametimiz, her zamanki gibi milletimize dönüktür. Milletimiz bizden ne istiyor? Yatırım istiyor. İşte yatırım. Milletimiz bizden ne istiyor, üretim istiyor. İşte üretim. Milletimiz bizden istihdam istiyor, işte istihdam. Milletimiz bizden güvenlik ve huzur istiyor. İşte güvenlik, işte huzur. Milletimiz bizden ne istiyor? Kendisinin ve ülkesinin dünyada başı dik olmasını istiyor. İşte güçlü ve büyük Türkiye. Velhasıl milletimiz istiyor, biz de yapıyoruz. Bugüne kadar böyle oldu bundan sonra da aynı şekilde devam edecek. Bizde zorsunmak yok."

'AMERİKA VE İNGİLTERE'NİN HALİNİ GÖRÜYORSUNUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın sosyal, siyasi ve ekonomik sorunların ateşiyle kavrulduğu bir dönemden geçtiğini kaydederek, "Sıkıntılarımız elbette var ama hamdolsun hepsinin de çözümü bizde mevcut. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın sosyal siyasi ekonomik sorunların ateşiyle adeta kavrulduğu bir dönemden geçiyoruz. Biz ülkemizin en az hasarla hatta çoğu alanda çok büyük kazanımlarla bu dönemi geride bırakması için çalışıyoruz. Mesela küresel düzeyde mal, hizmet ve enerji fiyatları fahiş oranlarda arttığı halde biz bunları kendi hizmetlerimize 3'te 1'i, 5'te 1'i oranında ancak yansıtarak vatandaşlarımızı koruyoruz. Amerika'nın, İngiltere'nin halini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok benzin. Aynı şekilde Almanya'da kuyruklar, Fransa'da kuyruklar, yiyeceklerini bulamıyorlar. Türkiye'de böyle bir sorun yok. Ülkemizi bugüne kadar önüne çıkan her engelden, her sorundan, her saldırıdan, her badireden nasıl kurtardıysak, bugün de aynısını yapacağımızdan kimsenin şüphesi bulunmasın. Varsın ötekiler kendi yalan ve iftira çukurlarında debelenip dursunlar. Biz yaparsa yine AK Parti yapar diyerek işimize bakmayı sürdüreceğiz."

'ULUSLARARASI ADANA LEZZET FESTİVALİ'NİN AÇILIŞINI YAPTI 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ceyhan'daki programının ardından 'Uluslararası Adana Lezzet Festivali'nin açılışını gerçekleştirdi. Mangal başına geçip, kebap pişirdikten sonra konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adana'daki karşılamalardaki pankartlardan biri hala aklımdadır. Bu pankartta şunu yazmıştı Adanalılar, 'Seni kebaptan ve şalgamdan daha çok seviyoruz'. Gerçekten de bir Adanalının bir başka faniye olan sevgisinin ölçüsünü bundan daha açık, daha iyi, daha samimi anlatabilecek başka bir ifade yoktur. 'Adana Lezzet Festivali'ni bu hakikatin ülkemize ve tüm dünyaya vesilesi olarak görüyorum. Dünyadan ve Türkiye'den pek çok kabiliyetli şefin, yemek yapma ve tadım üstadının katıldığı festivalimizin her geçen yıl geliştiğine şahit oluyoruz. Yakın çalışma çevresinde pek çok Adanalı bulunan birisi olarak şehrin lezzetlerine aşinalığımızı hamdolsun, hiç kaybetmedik. Bugün de bakanımızla sözcümüzle genel başkan yardımcımızla ve milletvekilimizle hep beraber buradayız. Diğer vakitlerde de Adana'dan getirterek kimi zaman Ankara veya İstanbul'daki lezzet duraklarından tedarik ederek bu güzel lezzetlerle yakın teşrikimesaimizi sürdürüyoruz. Tabi artık yemek dediğimiz olay, ekonomik gücü ve turizm potansiyeliyle karın doyurmanın çok ötesine geçmiş bir sektörü ifade ediyor. 'Gastronomi' diye adlandırılan hadise; şehirlerimizi ve ülkelere dünya çapında değer katan sosyal, kültürel, ekonomik faaliyetlere dönüşmüştür. Hamdolsun, biz bu konuda Adana başta olmak üzere pek çok imkana pek çok güzelliğe pek çok markaya sahibiz. Elbette Türkiye'nin 81 vilayetinin her birinin kendine göre bir gastronomi zenginliği var ama bazı şehirlerimizin ülkemizi şanla şerefle gururla temsil edebilecek gastronomi ürünü yelpazesine sahip oldukları da bir gerçektir. 'Uluslararası Adana Lezzet Festivali' işte bu bakımdan mutlaka önemle üzerinde durulması, desteklenmesi, geliştirilmesi gereken bir etkinliktir" dedi.

Adana'nın gastronomisiyle ülkeye değer kattığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayisiyle ticaretiyle tarımıyla dünyanın en önemli enerji merkezlerinden biri olan limanıyla burada olduğu gibi gastronomisiyle ülkemize değer katan Adana'ya ne kadar teşekkür etsek azdır. Bir şehir ülkeye bu kadar katkı koyunca ülkeyi yöneten bizler olarak, bize düşen görev de o şehrin kalkınması gelişmesi, büyümesi için üzerlerine düşeni yapması gerekir. Biz Adana'ya bu vazifemizi yerine getirdiğimize inanıyorum. Festivalimizin 'sıfır atık' prensibiyle düzenlenmesini de Paris İklim Anlaşması'nı onayladığımız şu günlerde 'yeşil kalkınma devrimi'mizin şimdiden başladığının önemli bir işareti olarak görüyorum" diye konuştu. 

'ULUSLARARASI YATIRIMCILAR TÜRKİYE'YE GÜVENİYOR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Adana Lezzet Festivali'nin açılışını yaptıktan sonra AK Parti Adana İl Danışma Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, konuşmasının başında Adanalı merhum sanatçı Murat Göğebakan'a Fatih'a okunmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Siz nasıl bizi yalnız bırakmıyorsanız, biz de gece- gündüz sizin için çalışıyoruz. Adana kalkınsın, Adana büyüsün diye mücadele ediyoruz. Son 19 yılda Adana'ya 50 milyar liralık yatırım yaptık. Bugün de Adana'ya birçok yatırımı devreye almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün, Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi'nin temelini attık. Türkiye'nin Polipropilen ihtiyacının 5'te 1'ini karşılayacak. Bu tesis sanayimizi dışa bağımlılıktan büyük ölçüde kurtaracak. CHP'nin başını çektiği sermaye ırkçısı ve yatırım düşmanı odaklara rağmen uluslararası yatırımcılar Türkiye'ye güveniyor, Türkiye'nin potansiyeline ve parlak geleceğine inanmayı sürdürüyor. Küresel sermayenin ülkemize yönelik ilgisi ve yatırım iştahı salgın şartlarına rağmen hamdolsun günden güne artıyor. Küresel düzeyde yatırımların yüzde 35 azaldığı, birçok ülkenin ekonomide kontak kapattığı bir dönemde biz de yatırımlar hiç hız kesmiyor. Uluslararası piyasadaki sıkıntılı atmosfere rağmen ihracatta yıllık 212 milyar doların üzerine çıkmayı başardık. Bay Kemal, kıskanma, çalış senin de olur. Turizmde de farklı bir ivme yakalayarak geçen seneki kayıplarımızın önemli bir bölümünü telafi ettik, ediyoruz. Uluslararası yatırımcılar gibi ülkemizdeki özel sektör firmalarının da sanayi ve üretim yatırımları artarak devam ediyor."

'MUHALEFET KENDİSİNİ GÜNCELLEMEYİ BAŞARAMADI'

AK Parti olarak 20 yılı geride bıraktıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kefenimizi giyerek çıktığımız yolda 20 yıldır başımız dik yürüyoruz. Türkiye'nin geleceğine dair hayallerimiz, umutlarımız var. Gençlerimize umut aşılayan yegane parti AK Parti'dir. Kuruluşumuzdan itibaren milletimize dürüst olduk. Kürsülerde milletimize verdiğimiz sözleri unutanlardan olmadık. Meydanlarda ne söylemişsek, sözlerimizi yerine getirmeye çalıştık. Kimseye iftira atmadık. Muhalefet çamur siyasetiyle milleti ve gündemi meşgul ederken biz hep yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan bahsettik. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu başarılardan gurur duyuyoruz. Ancak 20 yılın muhasebesini yaptığımızda bir konuda başarısız kaldığımızı görüyoruz. Tüm çabalarımıza tüm emeklerimize rağmen ülkemizdeki bu büyük dönüşümden muhalefetin de nasiplenmesini sağlayamadık. Dünyada taşlar yerinden oynarken, Türkiye'de statüko değişirken ne yazık ki muhalefet kendini güncellemeyi başaramadı. Türk siyaseti yeni bir yöne evrilmişken CHP'nin başını çektiği muhalefet hala ideoloji, kimlikler ve korkular üzerinden siyaset yapmayı tercih etti. Muhalefet eski Türkiye'nin kötü alışkanlıklarından, eski Türkiye'de siyaset yapmanın konforundan bir türlü kendisini kurtaramadı. Muhalefetin nasıl derin bir bunalım yaşadığını salgın döneminde bir kez daha gördük. Son bir asrın en büyük sağlık krizi karşısında ilk günden itibaren muhalefet partileri akla, bilime, gerçeğe uygun hiçbir politika geliştiremediler. Türkiye'nin bu salgın sürecini çok daha başarılı yönetmesini sağlayacak tek bir teklif dahi getirmediler. Tam tersine öyle konularla gündeme geldiler ki hem kendilerini hem de temsil ettikleri insanları gülünç duruma düşürdüler."

'SAHRA HASTANESİ, DÖNEMİN EN TRAJİK HADİSESİ'

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin açık ara en fazla gaf yapan, en çok pot kıran siyasetçisi olan Kılıçdaroğlu, burada da zirveyi kimseye bırakmadı. Şehir hastanelerimize alternatif olarak sunduğu Adana Sahra Hastanesi projesi hiç şüphesiz bu dönemin en trajik hadiselerinden biridir. Böyle bir hastane var mı Adana'da? Bu nasıl bir yalandır yahu. Biz diyorlar, şöyle hastane yaptık. Önünü arkasını araştırmadan televizyon ekranlarında söylediği her söz gibi bu da Kılıçdaroğlu'nun ayağına dolandı. Milletimize Sahra Hastanesi diye pazarladığı yerin bir yatak bir de tabeladan ibaret koca bir hangar olduğu ortaya çıktı. Peki bu skandal karşısında CHP Genel Başkanı, Adana'dan ve Adanalı kardeşlerimizden özür diledi mi? Elbette hayır. CHP Genel Başkanı millet canının derdindeyken tamamen hayal mahsulü projeler üzerinden umut tacirliği yaptığı için utandı mı? Tabii ki hayır. Nasıl daha önce gaflarında ve skandallarında hiç yüzü kızarmadıysa bunda da utanmadı hicap duymadı. Hiçbir şey olmamış gibi yalan ve iftira furyasına yenilerini eklemeye devam etti. Oysa Kılıçdaroğlu'nun israf dediği boş yatırım diyerek kötülediği şehir hastanelerimiz salgın sürecinde milletimizin şifa kapısı oldu. Muhalefetin engellemek için gece- gündüz uğraştığı bu sağlık yatırımları tüm dünyada salgınla mücadelede örnek gösterilen kurumlara dönüştü."

'ÜYE SAYISINDA TARİHİMİZİN EN YÜKSEK RAKAMINA ULAŞTIK'

11,5 milyona yaklaşarak tarihin en yüksek rakamlarına ulaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gençler ülkemizin son 20 yılına damga vuran bir parti olarak 2023 vizyonlarını da yine biz hayata geçireceğiz. Ana kademe, kadın kollarımız, gençlik kollarımız... Üye sayımız kaç oldu biliyor musunuz? 11,5 milyona yaklaşarak, tarihimizin en yüksek rakamına ulaştık. Diğer tüm partileri toplayın böyle bir üye kaydı yok. Onlar nal topluyor. Adana teşkilatımız son 1 ayda 17 bin yeni üye kaydederek ülkemize örnek olmuştur. Adana teşkilatımıza güveniyor, Adana'nın bizi mahcup etmeyeceğini çok iyi biliyorum."

'OKULLARDA CİDDİ BİR SIKINTI YAŞANMADAN EĞİTİM SÜRÜYOR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adana'daki Çukurova Üniversitesi'nde yapımı tamamlanan tesislerin açılış programında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, koronavirüs salgınıyla birlikte köklü değişikliklere gittiklerini kaydederken, "Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgınıyla birlikte hayatımızın birçok alanında sıkıntılar yaşadık. Eğitimden turizme beşeri ilişkilerimizden sosyal yaşamımıza kadar salgın gerçeğini dikkate alarak, köklü değişikliklere gittik. Salgının en yoğun yaşandığı dönemde insanımızın hayatını tehlikeye atmamak adına biz de diğer ülkeler gibi uzaktan eğitim modeline geçtik" dedi. Bu süreçte hem lise, ortaokul ve ilkokul seviyesinde hem de üniversite düzeyinde eğitimin kesintiye uğramaması için her türlü çabayı gösterdiklerini söyleyen Erdoğan "Uzaktan veya hibrit eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağını hepimiz biliyoruz. Bunun için aşılamada elde ettiğimiz mesafeyle hastalıkla mücadelede kazandığımız tecrübeler ışığında hamdolsun bu sene yüz yüze eğitimi tekrar başlattık. Son 1 aydır Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarda ciddi bir sıkıntı yaşamadan eğitim öğretim faaliyetleri başarıyla sürüyor. İnşallah benzer bir başarıyı üniversitelerimizde yakalayacağımıza inanıyorum. Amacımız şartları sonuna kadar zorlayarak her seviyede yüz yüze eğitimi devam ettirmektir" diye konuştu. 

'ÜLKEMİZ BU SÜREÇTEN GÜÇLENEREK ÇIKACAK'

Koronavirüs salgının getirdiği sıkıntıları da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hayat normal ritmine döndükçe salgının kimi alanlarda yol açtığı tahribata da şahit oluyoruz. İngiltere'deki benzin istasyonları ve marketlerden yansıyan manzaralar, salgının tedarik zincirlerinde yol açtığı kırılmanın örneklerinden biridir. Aynı durum Amerika'da geçerli. Aynı durum Fransa'da geçerli. Aynı şekilde küresel ekonomide, gıda ve emtia fiyatlarında yaşanan fahiş artışlar da salgına bağlı ortaya çıkan sorunlardan bazılarıdır. Nasıl sel gider izi kalırsa salgının açtığı yaralar da zaman geçtikçe görülmeye başlayacaktır. Biz hazırlıklarımızı ve planlarımızı bu gerçeğe göre yapıyoruz. Türkiye tıpkı salgın döneminde olduğu gibi korona sonrası dönemde de başarıyla yönetecek kapasiteye altyapıya, yönetim becerisine, siyasi iradeye sahiptir. Ülkemiz inşallah bu süreçten güçlenerek çıkacaktır" diye konuştu. 

YURT ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında yurt eleştirilerine tepki göstererek, şunları kaydetti:

"Bizim tek üzüntümüz hayatın doğal akışı içinde yaşanan hadiselerin abartılması marjinal çevrelerce çarptırılması, mecrasından çıkartılarak istismar aracı haline dönüştürülmesidir. Bu istismar siyasetini son günlerde yurt meselesinde bir kez daha gördük. Geçtiğimiz yılın ve bu yılın başvurularının üst üste binmesiyle oluşan geçici yoğunluk, kadrolu militanlar tarafından istismar edildi. Öğrencilikle hiçbir alakası olmayan bu kişiler, parklarda ve sokaklarda poz vererek devletimizin bu alandaki yatırımlarını gölgelemeye çalıştı. Oysa Türkiye, yüksek öğretim alanında dünyanın öğrencilerine en yüksek kapasitede ve en yüksek kalitede barınma imkanı sağlayan ülkesidir. Örneğin Türkiye'de 730 bin kamu ve 300 bin özel sektörüyle toplamda 1 milyonun üzerinde yurt kapasitesi varken, aynı rakam İngiltere'de 500 bin, Fransa'da 365 bin, Almanya'da 290 bin, İspanya'da 91 bindir. Halen süren yatırımlarla birkaç yıl içinde bu rakamı 110 bin kapasite daha ilave edeceğiz. Sadece yatak kapasitesini arttırmakla kalmadık, yurtlarımızın donanımını da otel konforuna yükselttik. Önceden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz tıpkı bugün hizmete açtığımız yurtlar gibi artık 3-4 kişilik içinde yatağı dolabı, çalışma masası, banyosu, tuvaleti, interneti olan otel standardında odalara kavuştu. Aldığımız tedbirler sayesinde pek çok şehrimizde yurtta kalmak için başvuran öğrencilerimizin neredeyse tamamının talebini karşıladık."

'GENÇLERİMİZİ EĞİTİM HAYATI BOYUNCA DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Erdoğan, öğrencilere barınma imkanının yanında yaptıkları yardımları da şu sözlerle ifade etti: "Gençlerimize sadece yurtlarımızda barınma imkanı sağlamakla kalmıyor, aylık 570 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Bu yardımdan yurtlarımızda kalan tüm öğrencilerimizi yararlandırabiliyoruz, aynı şekilde yaklaşık 1,5 milyon öğrencimizi lisansta 650 lira yüksek lisansta 1300 lira, doktora da 1950 liralık kredi veya burs ödemesiyle destekliyoruz. Böylece hiçbir evladımızın maddi imkansızlık sebebiyle eğitimden geri kalmasına izin vermiyoruz. Geçmişte yüksek öğretim hayatımızın en önemli tartışma konusunu oluşturan harçları da yine biz kaldırdık. İnşallah bundan sonra da gençlerimizin yanında olmaya eğitim hayatları boyunca onları desteklemeye devam edeceğiz. Bir başka önemli başarımız da üniversite kapasitelerinde  yaptığımız artıştır. Üniversite sayımızı 26'dan 207'ye çıkartırken üniversitelerdeki akademisyen sayısını 70 binden 180 binin üzerine, öğrenci sayısını 1,6 milyondan 8,5 milyona yükselttik. Türkiye artık kendi öğrencileri yanında, 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapan bir konuma gelmiştir. Gençlerimizin okullaşma oranını yüzde 15'ten yüzde 44'e yükselterek gösterdiğimiz başarı ülkemizin insan gücü kalitesini de artırmıştır. Artık üniversitelerimizde kapasite sorunu kalmadığı için tüm gücümüzü ve imkanlarımızı kalitenin yükseltilmesine vereceğimiz bir döneme girdik. Yükseköğretim kurumlarımızı her alanda olduğu gibi eğitimin tüm kademelerinde kalitenin yükseltilmesi hususunda öncülük yapacaklarına inanıyorum. Bilhassa mesleki eğitimde bu dönüşümü hızlı ve etkin şekilde yaparak sonuçlandırmamız gerekiyor."

Yazar

ertehaber.com

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *