“İnsan, kırıldıkça kabuğuna çekilir; ama iyileştiren de yine sevgidir.”


57 Görüntüleme

“İnsan, kırıldıkça kabuğuna çekilir; ama iyileştiren de yine sevgidir.”

Bazen kalbimizin kapılarını kimse zorlamaz, biz kendimiz kapatırız. Ama kapatmayı biz seçtiysek, açmayı da seçebiliriz.”

Aynaya baktığınız bir sabah, içinizde tarifsiz bir yorgunlukla birlikte taze bir umut kıpırtısı hissedersiniz… Sanki içinizde bir ses, “Bu kez farklı olabilir” diye fısıldar. Hayata yeniden başlamak bazen büyük adımlarla değil, küçük bir cesaret kırıntısıyla olur. Yüreğimizi kapatan kilitleri biz taktık; ama ne ilginçtir ki, onları açacak anahtar da hâlâ avuçlarımızda. Belki de sadece sevgiye yeniden izin vermek gerekir. Kendimize, başkalarına ve hayata.Bazen hayat, üst üste gelen kırılmalarla insanı sessizliğe zorlar. Ne kadar güçlü görünürsek görünelim, içimizde bir yer incinir, kabuk bağlar, sonra sanki tüm dünyaya kapanırız. Oysa kapandığımız yer, dış dünyanın soğukluğu değil; kendi içimizin karanlığıdır çoğu zaman.

Derken bir an gelir… Belki bir dostun gülümsemesi, belki bir yabancının iyi niyeti, belki bir çocuğun masum sorusu. Küçük bir ışık süzülür o karanlığa. Ve biz farkında olmadan içimizdeki kapının aralığından sızan o ışığa doğru bir adım atarız. Çünkü insanın kalbi, ne kadar yorulsa da sevmeyi unutmayan bir organ. Bir şekilde kendini iyiliğe, yeniden başlamaya doğru iter.

Yeniden başlamak büyük devrimlerle olmaz çoğu zaman. Kendi kendine söylenen bir “tamam, buradayım”, sabah penceresini biraz daha erken açmak, gün içinde birine içten bir teşekkür edebilmek… Bunlar hayatın bize attırdığı minik ama belirleyici adımlardır. Sevgiye açılan kapı da işte böyle küçücük adımlarla aralanır.

Bir noktadan sonra fark edersin: Sevmek sadece birine bağlanmak değildir. Hayata, kendine, yarına, hatta hatalarına bile sevgiyle yaklaşabilmektir. Çünkü sevgi sadece bir duygu değil, bir duruştur. Hayatı yeniden kurmaya niyet ettiğinde, ilk tuğlayı sevgiyle koyarsın.

Belki de hepimizin yeniden başlamaya ihtiyacı var. Kırgınlıklarımızı, korkularımızı, “artık olmaz” dediğimiz tüm cümleleri bir kenara bırakıp kalbimiz için yeni bir sayfa açmamız gerekiyor. Unutmamak lazım: Hayat, cesaret edene her zaman bir kapı daha açar. Yeter ki kalbimizin kapılarını aralamaktan vazgeçmeyelim.

Çünkü bazen insanın yolu, önce kendi yüreğine çıkar. Ve yüreğini sevgiye açmayı seçtiğin gün, aslında hayata yeniden başladığın gündür.

Unutmayalım Kendi kapılarımızı kendimiz kapadıysak, onları açma gücü de yine bizde.

                                                                                            Ayşe ALGÜN

                                                                                            20.11.2025

Yazar

Ayşe Coşkun Algün

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *