Hiç değilse bari çiftçinin hatırını sayın


424 Görüntüleme

15 günde bir gazeteci arkadaşlarla birlikte TV1ekranlarında Doğan Havur’un moderatörlüğünde yaptığımız keyifli programın bu haftaki konuğu Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay oldu. Deneyimli gazeteciler Veli Altınkaya ve Metin Sönmez ile birlikte sorular yönelttiğimiz Hüseyin Akay 2.5 saatlik süre zarfında sorduğumuz bütün sorulara net cevaplar verdi.

Hüseyin Akay, bugün Kayserinin katma değeri yüksek, ekonomisine ve istihdamına çok önemli katkılar sağlayan Kayseri Şeker’in bugün geldiği noktada, gerek kayyum heyet başkanı gerekse de kayyum sonrası yapılan seçimlerde, şeker çiftçisinin kooperatifin başkanı olarak tercih ettiği kooperatif başkanlığı süresince kim ne söylerse söylesin bir başarı hikayesine imza atmıştır.  Yönetim kurulu üyeleri ve de fabrika idarecileri ile iyi bir ekip çalışması yürüterek, her türlü olumsuz şartlara ve de propagandalara rağmen önemli mücadele ortaya koymuş, batma noktasına gelmiş bir işletmeyi  düze çıkartmayı başarmıştır.

Başkanın kendi tabiriyle son zamanlarda yoğun bir biçimde kendisiyle ve şeker fabrikası ile uğraşıldığı dönemde Hüseyin Akay ile söyleşi yapacak olmamız hem gündeme getirilen iddiaların açıklığa kavuşması hem de merak edilen konuların ilk muhatabı tarafından dile getirilecek olması bakımından önem arz ediyordu. Doğan Havur katılımcılardan müsaade isteyerek fabrikanın bugün geldiği noktayı sordu. Akay, 530 milyon lira kredinin bugüne kadar 330 milyon lirasını ödediklerini, kalan 200 milyonun da 100 milyonunu kısa bir süre sonra ödeyerek 100 milyon gibi kalan miktarın da 2 yıl taksitli ödeme sürecinde zorlanmadan tamamlanacağını söyledi. Başkan ayrıca 190 milyon lira da kredi faizi ödediklerini anlattı. Dile kolay bu rakamlar. Batma noktasına gelen fabrika yönetimi el değiştirdiğinde borçlarının önemli bir kısmını ödeyecek parayı kazanıyor,  şeker satışındaki aracıları devre dışı bırakarak şeker satışındaki iskontoları artırıp işletmenin kar marjını yükseltiyor. Zarar eden işletmelerini iyi paralara satarak fabrikayı sürekli zarar etmekten kurtarıyor. İşletmenin makine ve fiziki yapısını revize ederek, daha verimli çalışmasını sağlıyor. Önceki yönetimin 75 milyon gibi bir kotayı yanı başındaki Konya’ya teslim etmesiyle Yeşilhisar’ın ürettiği pancarın iki katı bir kayıp oluşmasına rağmen kota mücadelesini her platformda vererek yüzde 6 gibi bir kota artışını işletmesine kazandırıyor. Devlete bağlı şeker fabrikalarını almaya ya da kotalarının kendilerine satışını sağlamak için çaba sarf ediyor. Yine önceki dönemde 1 lira gibi sembolik rakamlara elinden çıkartılan, fabrika için hayati değere sahip arazileri ihaleyle değerinin altında fiyata işletmeye yeniden kazandırıyor. Şimdiye kadar çok uzun bir süredir geciktirilerek ödenen pancar primlerini her yıl çiftçisine daha erken ödeyerek, çiftçinin alın teri kurumadan emeğinin karşılığını vermenin gayreti içerisine giriyor, kısacası hem fabrikanın randımanını ve verimliliğini artırıyor hem de kar ederek yeni yatırımlarını gelecek için planlıyor, hem de çiftçisini rahatlatacak, tarımını kolaylaştıracak kayda değer işler başarılıyor. Çiftçiyle güzel de diyalog içerisine giren başkan, milletvekili adaylığı gündeme geldiğinde de , “başkan, vekillik de olsa bizi bırakıp gidersen hakkımızı sana helal etmeyiz” diye de çiftçisi kendisine bağlılık gösteriyor.

Akay’a, siyaset düşüncesinin olup olmadığı da soruldu, aday değilim, olmayacağım demedi. Gönlünde vekillik düşüncesi var gibi başkanın ancak çiftçisini de razı edip edemeyeceğini düşünüyor gibi sanki. Şayet olursa da Ak Parti’den meclise gidebileceğinin işaretini vermiş oldu.

En çok gündeme taşınan, Antalya Side de kendisine ve diğer yöneticilere gönderilen kargonun içeriğini sordum Akay’a. Yılın değerlendirmesi ve gelecek dönemin planlaması için bulundukları programda otelde kendilerine gönderilen zarfı açarak orada bulunanlara bizzat okuduğunu, aslı astarı olmayan iddiaların o kağıtta yazılı olduğunu, ciddiye alınacak bir tarafının olmadığı için de programlarına devam ettiklerini belirterek, bir fıkra ile “birilerinin kendisinde olan meziyetleri, bizde ve arkadaşlarımızda da olduğunu iddia etmiştir. Bu çirkin iddialar bizi asla doğru bildiğimiz yoldan geri döndüremez. Biz arkadaşlarımızla daha fazla kenetlenerek yürüyeceğiz” diye cevapladı.

Programdan sonra öğrendik ki, birileri ısrarla televizyona telefonla bağlanmak istemiş, gazeteci arkadaşlarımızdan birinin telefonuna 25’e yakın mesaj atarak şunu da sorun, neden beni bağlamıyorlar, doğru şeyler söylemiyor diye sancılanmış. Keşke idare sizdeyken iyi yönetebilseydiniz de kurumu bu kadar zarara uğratmasaydınız. Sizin gerinizden başlayan Konya Şeker onlarca fabrika yatırımı yaparken, Kayseri Şeker bu sıkıntıları yaşamasaydı ve bu kadar zaman kaybı olmasaydı. Düzgün giden ve sizin de bir dönem çiftçiniz olan bu kadar insanın pancarının işlendiği, 2 binin üzerinde insanımızın rızkını çalışarak kazandığı, şehir ve ülke ekonomisine katma değer sağlayan bu kadar önemli bir kurumun istikrarını bozmaya yönelik çaba içerisinde keşke olmasanız.    

Keşke Kayseri Şeker’e daha fazla zararınız dokunmasa. Hiç bir şeyin hatırı yoksa, çiftçinin alın terinin, çocuklarının geleceğinin hatırını saysanız. 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *