2015 Genel seçimlerine doğru yol alırken…


451 Görüntüleme

Türkiye Gezi olayları ile 17 ve  25 Aralık operasyonlarının oluşturduğu tahribatların sonrasında 30 Mart mahalli idareler ve Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerini demokrasinin kazanımı,  istikrarın devamı adına başarıyla tamamladı. 

Bugünse 3 büyük seçim etabının sonuncusu olan Haziran 2015 genel seçimlere ise bıkkınlık göstermeden süratle koşuyor. Dayatmayı ve ihaneti gören halkımız seçimlere sadece bir seçim gibi değil, vesayetlere geçit vermemek gibi bir milli sorumluluk ruhuyla sahip çıkıyor. Oluşturulan garip ve çelişki dolu zorlama koalisyonlara değil, meşru olanı tutup yükseltiyor. Bu tarihi sahiplenmenin önemi daha sonraki zaman diliminde daha iyi anlaşılacak ve ülke olarak nasıl bir tehlikeli hamleleri savuşturduğumuzun farkında olacağız ülke.    

Kolay değil bu denli yoğun operasyonların ağırlığı altında 3 seçimi birden kucaklamak bir ülke için. Türk milleti öyle büyük bir sınav verdi ki, Gezi olaylarında sokağa, 17-25 Aralıkta devlet içindeki paralel yapıya kanmadı, çevre duyarlılığı ve yolsuzluk hassasiyeti görünümündeki gizli tehditleri savuşturmayı başardı. 30 Mart ve Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandık önüne konduğunda da demokrasiye, istikrara ve seçtiği hükümete sahip çıktı, vesayete bu defa geçit vermedi.

Haziran ayında yapılacak seçimlerde halktan oy isteyecek olan muhalefet bu süreçte hangi cephede yer aldı, ülke ateşe atılmak istenirken Ak Parti ve Erdoğan düşmanlığı gibi siyasi sebeplerle ateşe odun atmaktan tereddüt etmedi, bir partimiz gezicilerle birlikte sokakları karıştırırken, diğer bir parti  Kobani saldırılarını bahane ederek ülkenin doğusunu ateşe atanlara yol gösterdi, bir diğeri daha önce benzer paralel operasyona maruz kalmışken, düşmanımın düşmanı dostumdur edasıyla bir sahiplenme içerisine girdi. Bunların bir tamamı Erdoğan düşmanlığı ve kendi siyasi başarısızlıklarının bir neticesiydi. 12 yıldır ülkeyi yöneten hükümeti siyaset dışı yollarla zayıflatmanın kabul edilemeyecek ve ülke insanının gözünden kaçmayan hamleleriydi. Peki ne getirdi o partilere bu tercih ettikleri yol ? Hiçbirşey. İki seçimde de kaybettiler. Öyle ki, kendi iktidarlarının geleceğini hükümetin yanlış dış politika yürüterek Suriye’ye ve IŞİD’e karşı operasyon yapması veya ekonomik kriz beklentisine bağladılar. Bu gerçekleşmeyince umutlarını çözüm sürecinin başarısız olmasına taşıdılar. Yeniden terör olaylarının canlanmasını, Erdoğan hükümetinin bu projesinin çökmesini adeta beklediler ve bekliyorlar. Hükümeti bu noktada kararlı görünce bu defa da Abdullah Gülün yeni bir parti kurarak bölmeyi hedeflediler. Bu beklentileri de boşa çıkınca Davutoğlu ile Erdoğan arasında çıkabilecek muhtemel bir anlaşmazlıktan medet umdular. Sandıkta baş edemeyeceklerini çok iyi anladıkları için sürekli bölme projeleri üretiyorlar. Proje üretme enerjilerini ülke için sarf etseler hüsnü kabul görecek ve de bugünden daha kazançlı çıkacaklar ancak bu şekilde umut vaat etmiyorlar. Sürekli eski Türkiye’den kalma denenmişi deniyorlar ve hep kaybediyorlar. Ülke muhalefetinin durumu maalesef bu.  Anlayış ve bakış açısı değiştirmeden yeni bir seçime daha gidiyorlar. 2015 seçimleri belli ki öncekilerden farklı bir sonuç ortaya koymayacak. Biz ne söylersek söyleyelim onlar bu yöntemlerinden vaz geçmeyecekler. Dolayısıyla da zaten bizim muhalefetimizin iktidar olmak gibi bir niyetleri yok yorumları iyiden iyiye yapılmaya başlandı.

Bu günlerde az da olsa gündem teşkil eden bir husus da, oynadığı dizilerle bu iktidar zamanında reyting yapan bazı sanatçılarımızın Erdoğan’dan korktuklarını dillendiriyor olmaları. Her ne kadar da yaptıkları açıklamalardan sonra gelen tepkilerle çark etmiş olsalar da, vesayet, kargaşa, faili meçhul cinayetlerin sıkça yaşandığı, fikir özgürlüklerin olmadığı, paralel kumpasların işlediği, ülkede çetelerin cirit attığı dönemde hiçbir fikir beyan etmeyen bu sanatçılarımızın bunlara son veren ve 12 yıllık iktidarında demokrasiyi yerleştirme çabası içerisinde olan Erdoğan’dan korktuklarını söylemeleri çok komik gelmiyor mu sizlere de?

 

Yazar

Erdinç Teğmen

0 Yorum:

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *